
Günümüzde iletişimimizin büyük çoğunluğunu sosyal medya araçlarıyla yapıyoruz. Dünya nüfusunu çoğunluğunun kullandığı bu mecrayı ülkemizde de birçok insan aktif olarak kullanıyor. Teknolojinin faydalarının hayatımızı kolaylaştırdığını görürken, tamda burada teknolojiyle birlikte gelen tehlikelerin farkına varmamaya başladık. Özellikle çocuklar ve gençler üzerinde etkisini gösteren bu tehlike, uyuşturucu ve alkol gibi geniş alana yayılan kalıcı izler bırakmaya başladı. Çocuklarımız ilgi alanına dokunan her ne varsa dijital ortamda yerini aldı. Sosyal medya araçları, online oyunlar vs. çocuklarımızın saatlerce başından kalkmadığı vazgeçilmezleri haline geldi.
Dijital tehlikeler sarmalında farkında olmadan hayatlarını devam ettiren bireyler artık bunu içselleştirip kişilik haline getirmeye başladılar. Sosyal medyada birbirine hakaret edenler evlerinde ve arkadaş ortamlarında da aynı tavırları gösteriyorlar. Geçmişten gelen toplumsal ahlak kurallarımız sosyal medya vasıtasıyla kolayca yerle yeksan oldu. Dijital dünyada cinsel istismarlar, sanal şantajlar, siber zorbalıklar gibi insanların etik kurallarıyla bağdaşmayan kavramlar kolaylıkla yapılabilir hale geldi. Sosyal medya hesapları, online oyunlar, sohbet sayfaları gibi iletişime açık platformlar cinsel istismarların yaşam alanı haline dönüştü. Akran grupları arasında ünlü profilleri ile arkadaşlıklar kurularak güven ortamı oluşturup özel bilgiler paylaşılmaya başlandı ve sonrasında çocukların birbirine şantaj yaptığı mecra haline dönüşmeye başladı. Bunların yanına sapkın inançların ve vahşet içeren sitelerinde yer aldığı dijital ortamlar özellikle çocuklarımız için büyük tehlike arz etmektedir.

Dijital tehlikeleri görmezden gelmek günümüzde çocuklarımızı uçurum kenarına itmekle eşdeğer anlamına geliyor. Yeni yeni bilinçlenen bireylerin bu tehlikeler karşında da önlemlini alması gelecekte yaşanabilecek olumsuz sonuçların önüne geçecektir. Eğitim politikasında daha fazla yer bulması gereken bu konuların projeler vasıtasıyla okullarımıza ulaşması gerekmektedir. Bu sorumluluğun en başında da kırk yıl kölesi olurum diye atıfta bulunulana iş düşüyor.
İlkokul birinci sınıftan itibaren çocukların gözünde çok önemli bir insan olan, yaşamlarında hal ve hareketleri taklit edilen kişi. Hani insanın büyüdüğünde bile aklına geldiğinde hürmetle yad ettiği, ev ziyaretlerinde en güzel yemeklerin yapıldığı, günlerinde özenerek alınan hediyelerin heyecanla takdim edildiği, yani kısacası insanın kişiliğinin oluşmasında, neyi yapıp yapmama konusunda örnek alınan kişiden kısacası ÖĞRETMEN den bahsediyoruz. Öğrencisini kendi evladı gibi seven öğretmenin yukarıda belirtilen tehlikeleri öğrencisinde içselleştirmesi hiç de zor olmasa gerek. Eğitim politikası içinde önemini gün geçtikçe artacağına inandığımız bu konular bilinç sahibi bireylerin yetişmesinde temel oluşturacaktır.
Etik kurallarının olmadığı yerde yozlaşma kaçınılmaz bir gerçektir. Dijital dünya içerisinde etik kurallarının olmaması insanların kişiliklerinin bozulmasına neden olacaktır. Her dersin müfredatında yer alması ve doğrudan değerlendirilmesi gereken Dijital Dünya ve Tehlikeleri gelecek neslin bilinçlendirilmesinde önemli yere sahip olacaktır.
Mustafa OCAK
Çok güzel bir yazı olmus kaleminize sağlık Mustafa hocam 👏👏👏
Zevkle okunulan bir yazı olmuş. Tebrikler Mustafa hocam. Öğretmenin değeri umarım bu konularla birlikte daha iyi anlaşılacaktır 👏👏